Her gün gelip geçtiğiniz yoldan evinize doğru yürürken devasa bir Fatih Sultan Mehmet heykeliyle karşılaşırsanız şaşırmayın. Heykeli selamlayın ve evinize, sevdiklerinize doğru yürümeye devam edin. “Bayram değil seyran değil, niçin dikildi bu heykel” sorusunun cevabı çok basit olsa da öğrenmek için İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne resmi başvuruda bulunmanız gerekebilir. Ben öyle yaptım. Belediye, Bilgi Edinme Hakkı Kanunu gereğince verdiği gönderdiği yazıda şu cevabı verdi: “Turistlere Fatih Sultan Mehmet’i tanıtmak için İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nce yaptırılmıştır.”
Yıldız’daki Yahya Kemal parkında yer alan bu yeni heykel, Barbaros Bulvarı’nda Beşiktaş’tan Balmumcu istikametinde ilerleyen araçları selamlıyor. Fatih’i, yüzyıllar sonra Yahya Kemal’le buluşturan bu yaratıcı projenin hikâyesi ise şöyle: İstanbul Büyükşehir Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlüğü Beşiktaş’ın göbeğindeki güzel parkı yenileme kararı aldı. Zamanın ve kullanıcıların tahribatına uğrayan yürüyüş yolları onarıldı, çağdaş bir peyzaj düzenlemesi gerçekleştirildi. Buraya kadar her şey güzeldi. Derken, parka isimin veren şairimizin mütevazı heykelinin karşısına, sadece kaidesi 3 metre yüksekliğinde, toplam yüksekliği ise 6 metreye ulaşan Fatih heykeli dikildi.
Acaba Yahya Kemal’in, ismini verdiği parkta heykeli yeterince güçlü bir imge değil miydi? Beşiktaş’ın –aslında tüm İstanbul’un- nadide yeşil alanlarından biri neden “daha yüksek” ve “daha büyük” bir Türk büyüğüne ihtiyaç duymuştu? Büyükşehir Belediyesi’nin 30 Haziran 2009 tarihli cevabı bu konuya da açıklık getiriyor (İmla hataları Büyükşehir Belediyesi’ne ait):
“Söz konusu parkta bulunan fatih sultan mehmet heykeli, tarihi bir park olan yıldız’ı gezmek, görmek için gelen turistlere tanıtım amacıyla konulmuş olup, parkın isminin değiştirilmesi gibi bir projemiz bulunmamaktadır.”
“Tarihi bir park olan yıldız’ı…” cevabı, belediyenin diktiği heykelden bihaber olduğunu gösteriyor. Çünkü heykel “tarihi” olan Yıldız Parkı’na değil, Yahya Kemal Parkı’na dikilmiş. Koskoca bir kent yönetilirken bunlar atlanmış olabilir düşüncesiyle, internette yaptığım kısa bir aramada Cihan Haber Ajansı’nın servis ettiği ve birçok gazete tarafından kullanılan habere rastlıyorum. Habere göre heykel, Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından İstanbul’un fethinin 556. yılı anısına yaptırılmış. Bu durumda Büyükşehir Belediyesi’nin verdiği bilgilerde herhangi bir doğruya rastlamak mümkün değil. Yani “bilgi edinme hakkı”mız “yanlış bilgi verme” şeklinde algılanmış.
Belediyeyi ve verdiği yanlış bilgileri bir tarafa bırakalım, İstanbul’a armağan ettiği eserlerin bir bölümü hâlâ ayakta olan Fatih Sultan Mehmet’i turistlere bu heykelle mi tanıtmalıyız? Ve bunun yeri Yahya Kemal Parkı mı olmalıdır? Daha da önemlisi, ne zaman Fatih’i sadece İstanbul’u fetheden büyük padişah olarak resmetmeyi, heykellerini dikmeyi bırakacağız? Neden belediye Fatih’in kitaplara olan düşkünlüğünü ve tarihe, bilime ve resme sevgisini tanıtmaz? Neden askeriye onun mitolojiye olan ilgisini, Troia Savaşları’nın geçtiği bölgeyi ziyaretini heykelleştirmez? Herhalde bu, tarihe tek yönlü bakışımızdan kaynaklanıyor.
Diğer taraftan, Yahya Kemal’in yarattıklarına sırtımızı mı döneceğiz? Ustanın “aziz İstanbul”a bakan heykeli, yaklaşık 50 metre mesafeden devasa kaideli Fatih Sultan Mehmet’i seyrediyor. Elindeki baston kırık. İsminin geçtiği herhangi bir yazı yok. Heykelin ona ait olduğunu parkın isminden ve kaideye işlenmiş
“Sana dün bir tepeden baktım aziz İstanbul!
Görmedim gezmediğim, sevmediğim hiçbir yer”
dizelerinden anlaşılıyor.
20.08.2009, Habervesaire
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder