Kapıdağ Yarımadası’nın karayla buluştuğu, Balıkesir’in Erdek ilçesindeki Kyzikos antik kenti, tarih boyunca uygarlıkların önemle üstünde durdukları, kaybetmek istemedikleri bir kent oldu. Ege kentleriyle, Karadeniz kentleri arasında yapılan deniz ticaretindeki stratejik konumu ve Hytos, Pnormos ve Thrakikos isimli üç doğal limanı kente verilen önemin nedeni olarak kabul ediliyor. Coğrafyacı Strabon, Kyzikos limanlarının iki yüzden fazla gemiye aynı anda hizmet verdiğini belirtiyor.
Perslerin limanı
Kentte ilk arkeolojik araştırmaları yapan Ord. Prof. Dr. Ekrem Akurgal, M.Ö. 8.yüzyıldan itibaren Kyzikos’un iskân edildiğini belirtiyor. M.Ö. 7. yüzyılda Miletli kolonistlerin kentte etkin oldukları biliniyor. M.Ö. 6. yüzyılda kent Pers egemenliğine giriyor. Persler Anadolu’daki dört yönetim merkezinden birini Daskyleion olarak belirleyince, Kyzikos’un önemi bir kat daha artıyor; denize kıyısı olmayan Daskyleion’a en yakın liman kenti olan Kyzikos’un yıldızı parlıyor. Persler kente duydukları güveni, sikke basma izni vererek bir kez daha gösteriyorlar.
M.Ö. 478’de Kyzikos, Attika Delos Deniz Birliği’ne katılıyor ve yaklaşık bir yüzyıl boyunca birliğin içinde kalıyor. M.Ö. 4. yüzyılın sonunda yeniden Pers egemenliğine giriyor. M.Ö. 364’de Kyzikoslular Pers yönetim merkezi Daskyleion’a karşı isyan çıkartarak bağımsızlığını ilan ediyor. Büyük İskender’in Anadolu yürüyüşü M.Ö. 334’de Kyzikos’u bağımsızlığını pekiştiriyor. Bergama Kralı I. Attalos’un, Kyzikoslu Apollonis’le evlenmesi Bergama Krallığı’nın kent üstündeki etkisini arttırıyor.
10 Kasım 117 ve Hadrianus’un desteği
Pontus Kralı Mithridates’in M.Ö. 75’te, Kyzikos Roma egemenliğindeyken kenti kuşatması ve Kyzikosluların Mithridates’e gösterdiği direnç, Roma İmparatorluğu tarafından ödüllendiriliyor; Kyzikos özgürlük statüsü alıyor. M.S. 117 yılı kentin parlak tarihine gölge düşürüyor. Kent büyük bir depremle yerle bir oluyor. Roma İmparatoru Hadrianus’un yardımıyla yaralarını sarıyor. Bu yardımın anısına yeniden inşa edilen Zeus Tapınağı, Hadrianus’a adanıyor. Düşünür Aristeides M.S. 167 yılında Hadrianus Tapınağı’nın açılışı sırasında Kyzikoslulara tapınağın simgesel değerini açıklayan bir konuşma yapıyor:
“Evvelce gemiciler dağların şekillerine bakarak adaları birbirinden ayırıyorlardı. Şimdi tapınağınız dağların yerine geçti. Şehriniz fenerlere ve işaret bayraklarına gerek kalmadan gemicilere yol gösteren tek şehirdir”
Büyük Depremler
Tapınağıyla gemicilere yol gösteren kent, Diocletianus’un Asya eyaletlerini yeniden düzenlemesiyle, otuz üç kenti içine alan Hellespontos Eyaleti’nin merkezi oluyor. Kyzikos, 5., 6., 8. ve 11. yüzyıllarda geçirdiği depremlerle büyük yaralar alıyor; kent yeniden ayağa kaldırılamıyor. Bizans İmparatorluğu’nun 11. yüzyılda Marmara Adası’ndaki mermer ocaklarının işletmesine ekonomik nedenlerle son vermesinden sonra, İstanbul’daki imar etkinliklerinde Kyzikos’taki yıkık yapılardan alınan mermer parçaları da kullanılıyor.
Erzurum Atatürk Üniversitesi arkeologları bu önemli liman kentindeki kazı çalışmalarını yürütüyor. 2006 yılında yeniden başlayan kazılar, Hadrianus Tapınağı ve aynı zamanda tersane olarak da kullanıldığı düşünülen Thrakikos Limanı’nda sürdürülüyor. Büyük depremler, zamanın ve insanların acımasız tahribatı Kyzikos’un çok küçük bir bölümünü gezilebilir kılıyor. Bu durumun kazı kampanyaları devam ettikçe düzeleceğini; agora, meclis binası, tiyatro, surlar, su kemerleri, limanlar ve tapınağın bir kent bütünlüğü içinde gezilebileceğini ümit ediyoruz.
Unutulmaması gereken önemli bir bilgi, kentin gösterişli buluntularının İstanbul Arkeoloji, Bandırma Arkeoloji ve Erdek Açıkhava müzelerini süslüyor olması.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder